15 Mart 2013 Cuma

We need to talk



http://www.youtube.com/watch?v=8Q-TWgfHmNo


Bu gece seninle konuşmaya karar verdim.

Günlük monoton düzenin bittiğinde ve izleyecek dizin kalmadığında böyle mal gibi ekrana baka kalıyorsun ya geceleri.

Bir gariplik ve bir boşluk hissediyorsun bazen göğsünde. Biliyorum hepimiz hissediyoruz.

Dizi, facebook,okul,iş,zart,zurt falan evet ben de çok seviyorum ama bir süre sonra insan o girdaba kapılıp gidiyor ve kendinle baş başa kalamıyorsun.

Geçenlerde sordum kendime, şimdi de sana soruyorum.


En son ne zaman hiç bir dış etken olmadan kendinle baş başa oturdun?
En son ne zaman kendinle sohbet ettin?

Sabahları kalkıp evden çıkıp, geceleri dizi izleyerek uyuya kalıyorum.

Fark ettim ki uzun zaman olmuş. Özlemişim Umut'u

O kadar uzun zaman olmuş ki kendimle baş başa kalmayalı.
10 dakika bile bir şey yapmadan durursam kuduruyorum.
Hemen kaçıcak yeni bir şey bulma ihtiyacı doğuyor.

Aslında kaçtığın şey boş oturmak değil. Aslında kaçtığın şey kendinsin. 10 dakika bile kendinle oturamıyorsun.

Büyürken bir takım dogmalar atıyorlar önümüze,

''kendi kendine deliler konuşur''

''kaç yaşına geldin hala oyun oynuyorsun''

''resim yapıp ressam mı olacaksın adam gibi bir şey oku''

''koltuğa öyle oturulmaz düzgün otur''

gibi gibi gibi şeylerle çocukluktan bu yana törpülüyorlar bizi

Mark Twain'in de dediği gibi

''Hiç bir zaman okulumun eğitimimi engellemesine izin vermedim.''

Bunu sadece okul olarak düşünme, biz hayatımızdaki gelişmelerin ve insanlarin orjinal halimizi etkilemesine izin verdik.

Sen ve ben ''İnsanlar ne düşünür'' diyerek kendimizi değiştirdik.
kendimizden ve orjinalimizden uzaklaştık

Aslında çocukken hepimiz kaldırım taşlarına basmamaya çalışıp, kaldırım kenarında dengede yürümeye çalıştık.
Camdaki buğa yazılar yazıp, eserler çizdik.
Odandan salona gitmek bir indiana jones macerasıydı.
:)

Hepimiz birbirimizi tanımamamıza rağmen aynı oyunları oynadık.
Aslında özümüzde hepimiz aynı saf duygulardan geliyoruz ve aramızda bir bağ var.
Bu bağ hayal kurmak ve mutlu olmak. Ve belki de yetişkin zekamızla anlayamıyacağımız çok daha fazlası.

Çocukken ne kadar basit ve kolaydı.

Artık aynı değil çünkü biz de aynı değiliz. Bütün bunları unuttuk. Hayal kurmanın nasıl bir şey olduğunu unuttuk. Artık mutlu olmak için dış etkenlere ihtiyacımız var.

Çünkü başkalarının hayallerini izleyip, başkalarının hayallerini okurken bize hayal kuracak ve mutlu olacak vakit kalmadı.

 Çocuk oyuncaklarının suratlarında nötr bir ifade vardır. Böylece çocuklar kendi duygularını ve hayal güçlerini oyuncağa yansıtır. Bizse hiç bir yere hiç bir şey yansıtamıyoruz artık. Laptop ekranının bize yansıttığı şeylerden ibaretiz. Ve aynada boş suratlarımıza bakıyoruz.

Ama tamamen kaybetmedik İçimizdeki çocuğu.

Duvarlarını yıktığın zaman sen aslında hala o bir kar tanesiyle mutlu olup, boş bir kolinin içinde dünyaları gören çocuksun. Uzun zamandır belki ona vakit ayırırsın diye seni bekleyen.

Gel ya siktir et bugün değişiklik yapalım.

Gel yatalım yatağa, televizyon,bilgisayar,telefon hiç bir şey olmadan. Kapat ışıkları bir mum yak kendine. Belki bu şarkı kalabilir, seviyorum bunu :)

Hiç bir parazit olmadan kendimizle sohbet edip,hayaller kuralım.Düşüncelere dalıp biraz da gerçek anlamıyla kendimize vakit ayıralım. Eski günlerdeki gibi.

Bugünlük bu kadar, seni seviyorum. Kendine vakit ayır.


Not:

Tekrar yazmaya cesaretlendirdiği için tanımadığım tek takipçim Ezgi'ye teşekkür ederim.

Bir de hoşuna gittiyse yorum bırakmaya çekinme :)





10 yorum:

  1. Guzel yazi umarim devam edersin

    YanıtlaSil
  2. harika bir yazı bence okurken keyif aldım ve devamını bekliyorum

    YanıtlaSil
  3. ne denebilir ki hayatın içinden gerçktende:) salak bi barda oturup salak salak düşüncelere dalmıorm ben artık mesela.yazılarını düşünüorm ve devam etmeni umuorum..

    YanıtlaSil
  4. ayni dedigin gibi link'i actim ve okudum yazini. Sarkinin etkisinden mi bilmem ama inceden dokunuyor. Sen bu isi birakma! Bizde seni seviyoruz!

    YanıtlaSil
  5. Tam şuanda bile sana çeşit çeşit bahaneler üreteblirim. Yatağımdan kalkmadan ve istifimi bozmadan. Ben kendimleyken kendimden sıkılıyorum. Sıkıcı bir adamım, ve bir tek diğerleri ile muhabbet ederken sanal gerçekliğimi seviyorum. Sosyallik hayat memat falan derken, anın sabun gibi elimden kayıp gitmesi kendimleyken kurduğum hayallerimin ulaşılmazlığından beni alıkoyuyor. Evet hayallerim çok büyük ve kendi kendime onlara ulaşamayacağımı düşünüyorum. Basit oolan şeyler, anlamsız gözüküyor. KArmaşık ve zor olan şeylerse sanki renkli zeka küpü gibi, uğraşıyorrummm, uğraşıyorum....sıkılıyorum ve çözüyorum. of bütün olay bu muydu? daha zoru yok mu? nedense kendini zorlamak ve sürekli farklı ayakkabılar giymek insanı daha mutlu ediyor. evet kendimleyken çok mutlu değilim aslında bunu yazarken yalnızım ve yalnız kalmayı pek de sevmiyorum....

    YanıtlaSil
  6. sadece devam et üstad.. çok da kapılma ama marjinallik güzeldir : )

    YanıtlaSil
  7. Bugün değer verdiğim bir insanla sohbet ederken film izliyorum, kitap okuyorum vs. dedim kendine zama ayırmıyorsun dedi. Bir insan kendine nasıl zaman ayırır ki diye düşünürken buldum yazını. Kendine zaman ayırmak aslında üç kelimeden ibaret basit bir sözcük... Oysa yaşam şartları denilen basma kalıp düzen içerisinde sandığın en dibine sakladığımız ve birilerinin o sandığı karıştırmasına izin vermediğimiz sürece bulamadığımız en değerli hazinemiz... Çocukken kurulan hayaller büyünce komik kaçıyor galiba büyümek denilen olay da komikliğin azalması. Dediğin gibi bir dakika bile boş durmadan yapamıyoruz. Başkalarının dedikleri yüzünden kim bilir kaç defa kendimize yalan söyledik ve galiba yüzleşmekten korkuyoruz. O sandığı deşersek yaralanmaktan hayallerini kurduğumuz şeylere geç kalmaktan korkuyoruz. Kendimizden kaçıyoruz dedin ya galiba biz yaşamaktan kaçıyoruz çünkü bize öğretilen şey nefes alıyorsan yaşıyorsundur. Güzel yazı için teşekkürler 4 yıl geçmiş yazalı umarım o gün ışıkları söndürüp kendine zaman ayırmışındır...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok mutlu oldum yorumuna, teşekkür ederim :)
      evet o gün ayırdım ama aradan 4 sene geçmiş, ve bütün bunları unutmuşum. bugün unuttuğum bloğuma rastladım bir şekilde ve bir tokat gibi geri hatırladım her şeyi :) umarım bundan sonra tekrar karmaşaya kapılıp unutmam.

      Sil
  8. "ben mi yazdim acaba bu satirlar?/ben yazmis olabilir miyim?" sorunsali

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hırsızlıkla mı suçlanıyorum yoksa samimiyetle mi? :)

      Sil